19 – 25 ARALIK 2022 Haftalık Bülten

OECD DİJİTAL EKONOMİ BAKANLAR TOPLANTISI İSPANYA’DA DÜZENLENDİ!

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) İspanya’da düzenlediği Dijital Ekonomi Bakanlar Toplantısı’nda Türkiye’yi temsil etti. 

Kapsayıcı, güvenli ve sürdürülebilir dijitalleşme yoluyla ekonomik büyüme için strateji arayışlarının ele alındığı toplantıda konuşma yapan Bakan Varank, ikili görüşmelerde de bulundu.

Türkiye’nin OECD’nin tüm süreçlerine katkı verdiğini aktaran Varank, “dünyada etki oluşturan en önemli faktörlerden biri” olarak tanımladığı dijital ekonomi konusunda da Türkiye’nin katkı sağlamaya devam edeceğini vurguladı.

DİJİTAL EKONOMİ

Varank, dijital ekonomide hakların refahının sağlanabileceği, daha yaşanabilir bir ortamının oluşturulması için ülkelerin hangi tedbirleri almaları ve hangi politikaların öne çıkarılması konularının toplantılarda ele alındığını aktararak, ayrıca verinin transferi, yapay zekanın insani temellerle kullanılması anlamında neler yapılabileceği konularının da görüşüldüğünü belirtti.

ÖNEMLİ PLATFORM

OECD’nin önemli bir platform olduğunu kaydeden Varank, “Özellikle ekonomik anlamda üye ülkelerin geleceğe dönük belirleyeceği stratejilerde, önemli çalışmalar yapıyor. Biz, dünyada teknoloji politikaları belirlenirken Türkiye’nin sözünün daha çok dinlenmesini istiyoruz. Bu tip uluslararası toplantılar da bunun için çok faydalı oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

BÜYÜK FIRSATLAR

Dijitalleşmenin büyük fırsatlar getirmesinin yanı sıra kişisel verilerin oldukça kolay kullanılması ve siber güvenlikle ilgili büyük riskleri de beraberinde getirdiğinin altını çizen Varank, Türkiye’nin bu konularla ilgili tutumunun en iyi şekilde Bakanlar Bildirgesi’ne yansıdığını söyledi.

TÜM İNSANLIĞIN YARARINA

OECD’nin Bakanlar Toplantısı’nın bildirisinde gelecek dönemde ülkelerin uygulaması gereken politikalarla ilgili referansların belirlendiğini dile getiren Bakan Varank, “Eğer ülkeler bu referans noktalarını dikkate alırlarsa, aslında tüm insanlığın yararına bir eko sistemi beraberce oluşturabileceğimize inanıyoruz.” diye konuştu.

GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann ile yaptığı ikili görüşmeyle ilgili de bilgi veren Bakan Varank, yakın dönemde Türkiye’de açılan OECD ofisinin daha kullanılır ve görünür olması hususunda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.  Varank ayrıca, OECD’nin 14. Yerel Kalkınma Toplantısı’nın gelecek dönem Türkiye’de düzenlenmesi için Cormann’a teklif götürdüğünü ve Türkiye olarak OECD’nin gelecekte farklı konularda yapacağı bakanlar toplantılarına da ev sahipliği yapmak istediklerini söyledi.

YAPAY ZEKA

Türkiye’nin yakın zamanda Yapay Zeka Küresel Ortaklığı’na (GPAI) üye olduğunu hatırlatan Varank, bu sayede yapay zeka konusunda da üye ülkelerle çalışmaya devam edeceklerini ve Türkiye olarak yapay zeka alanındaki standartların belirlenmesine ve doğru kullanımına da katılacaklarını vurguladı.

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

Verilerin serbest dolaşımı ve bunun ekonomiye dönüşmesi konusunda dünyada farklı tartışmaların olduğunu kaydeden Bakan Varank, “Verilerin korunmasını, global şirketler başta olmak üzere bazıları verilerin dolaşımı açısından bir engel olarak görüyor. Bizim iddiamız, kişisel verilerin korunmasıyla birlikte aslında verilerin dünyada dolaşımının da daha kolay olacağıdır. İnsanları ikna etmediğiniz, güven vermediğiniz müddetçe insanlar verileriyle ilgili herhangi bir işlem yapılmasını, bunun ekonomiye dönüşmesini istemiyorlar.” diye konuştu.

YENİ UFUKLAR

Bakan Varank, verinin serbest dolaşımında güvenin esas alınması gerektiğini ve bu pozisyonlarının Bakanlar Bildirgesi’nde de desteklendiğini ifade ederek, “Özellikle ülkelerin bu alanda güveni tesis edici tedbirleri almaları gerektiğine inanıyoruz. Bugün ortaya koyduğumuz prensipler aslında dünya için yeni ufuklar açmış olacak. Dijital ekonomide işlerin çok daha sağlıklı yürüdüğünü görmüş olacağız.” dedi.

YAPICI GÖRÜŞMELER

Bakan Varank, Meta Başkan Yardımcısı Markus Reinisch, ABD Siber Uzay ve Dijital Politika Konularında Özel Yetkili Büyükelçi Nathaniel Fick ve Avrupa Birliği İletişim Ağları, İçerik ve Teknoloji Genel Müdürü Robert Viola ile yaptığı ikili görüşmelerin de yapıcı ve Türkiye’ye katma değeri olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da “Yapay Zeka ve Gelişen Teknolojilerin Gücünden Yararlanma” temalı çalıştayda sanal teknolojilerin geleceği konulu bir konuşma gerçekleştirdi.

“SİBER ZORBALIK”, KÜRESEL BİR SORUN OLMAYA DEVAM EDİYOR!

Okullarda yaygın olarak bilinen ve okul temelli bir problem olan geleneksel akran zorbalığı, dijitalleşmeyle birlikte yeni bir biçim alarak dijital platformlara taşındı.
Sosyal medya, mesajlaşma platformları, oyun platformları da dahil olmak üzere birçok yerde yaşanan siber zorbalık, yetişkinler arasında görülse de özellikle çevrim içi gizliliği ve güvenliğini sağlayamamış çocuklar ve gençler arasında görülüyor. ABD merkezli, çocukları ve ebeveynlerin internet kullanımının daha güvenilir olmasını hedefleyen Enough.org’un araştırmasına göre, sırasıyla Instagram, Facebook, Snapchat ve Youtube siber zorbalığın en yaygın görüldüğü platformlar arasında yer alıyor.

UNESCO dijital kütüphanesinde yayımlanan bir raporda, ankete katılan 11 Avrupa ülkesinden, 11-18 aralığındaki her 2 çocuktan 1’inin siber zorbalığa maruz kaldığı belirtiliyor. Raporda, Avrupa’da 18-29 yaş aralığındaki kadınların yüzde 11’i, 15 yaşından beri saldırgan ve istenmeyen mesajlar veya yaklaşmalar da dahil olmak üzere siber tacize maruz kaldıklarını söylüyor. ABD’de 13 eyalette yapılan bir ankete göre de 12-17 yaş aralığındaki 10 çocuktan 6’sının siber zorbalıkla karşı karşıya ve bu zorbalığa çocukların yüzde 61’i dış görünüşleri nedeniyle siber zorbalığa uğruyor.

Amerikan Tabipler Birliği’ne ait aylık açık erişimli tıp dergisi JAMA Network Open’da yayımlanan araştırmada, siber zorbalığa maruz kalan 10-16 yaş aralığındaki çocukların intihara daha meyilli olduğu ifade ediliyor. Kovid-19 salgını sırasında internette çocuk istismarı görüntüleri büyük ölçüde arttı. İnternet güvenliği alanında çalışma yapan Internet Watch Foundation’ın (IWF) araştırmalarına göre, Kovid-19 kısıtlamaları döneminde, çocukların çevrim içi cinsel istismarının görüldüğü görüntülerde büyük artış yaşandı. 2020’de cinsel istismar görüntülerinin yer aldığı internet sitelerinin sayısı 153 iken, bu sayı 2021’de 252’ye çıktı.

İngiltere merkezli IWF, çocukların manipüle edilerek kendi istismarlarını kayıt altına almalarını içeren görüntülerde önemli artış olduğuna dikkati çekiyor. Özellikle 7-10 yaş grubundaki çocukları içeren bu tür materyallerin 3 kat arttığını vurgulayan IWF, bu artışın Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle milyonlarca insanın evde daha fazla kalması ve internette daha uzun süre vakit geçirmesinden kaynaklı olabileceğini belirtiyor.

Siber güvenlik şirketi Web-IQ raporuna göre, Avustralya Çocuk İstismarına Karşı Mücadele Merkezi, Avustralya’da salgın döneminde, Nisan-Haziran 2020’de, 2019’un aynı dönemine kıyasla çevrim içi çocuk cinsel istismarına ilişkin kamuya açık raporlarda yüzde 122’lik artış görülüyor.
Kanada’da da Çocuk Koruma Merkezi çevrim içi istismarını içeren raporların yüzde 81 arttığı bildiriliyor.

Hindistan’da çocukların yüzde 85’i siber zorbalıkla mücadele ediyor. Bilgisayar güvenliği için yazılımlar üreten McAfee Siber Zorbalık raporuna göre, Hindistan’da çocukların yüzde 85’i siber zorbalığa maruz kalıyor.

Irkçılık, kişisel saldırı ve cinsel taciz vakalarını kapsayan çalışmada, 10 ülkeden 11 bin 687 çocuk ve ebeveynlerinin verileri kullanıldı. McAfee yetkilisi Gagan Singh’ne göre, Hindistan’da siber zorbalık endişe verici seviyelere ulaştı ve her 3 çocuktan 1’i ırkçılık, cinsel taciz ve fiziksel zarar verme tehditleriyle karşı karşıya kalıyor. Singh, Hint çocukların diğer ülkelerdeki çocuklara oranla daha fazla siber zorbalığa maruz kaldığını ve çocukların yüzde 45’inin zorda kaldıkları durumu ebeveynlerinden gizlediğini belirtiyor.

KAYA SHİ HUAWEİ TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ OLARAK ATANDI!

Huawei, Türkiye’deki operasyonlarını yönetmek üzere Kaya Shi’nin (Shi Qingquan) Genel Müdür olarak göreve başladığını açıkladı.

Kaya Shi yaptığı açıklamada, “Kendisinden bu değerli görevi devraldığım Jason Li’ye, buradaki önemli katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. 20 yıldan bu yana Türkiye bilişim sektöründe hizmet vermekteyiz. Bundan sonra da her zaman olduğu gibi müşterilerimiz için en iyi çözüm ve hizmetleri sunmaya devam edeceğiz. Huawei; bulut bilişim, 5G, yapay zeka, Huawei Mobil Servisleri gibi yenilikçi çözümleriyle ve genç yeteneklerin desteklenmesine yönelik çalışmalarıyla, Türkiye bilişim ekosistemine katkıda bulunmaya devam edecektir. İş ortaklarımızla birlikte, Türkiye için daha fazla değer yaratmaya kararlıyız” dedi.

Huawei Türkiye genel müdürlük görevini Kaya Shi’ye devreden Jason Li, önümüzdeki dönemde Huawei Genel Merkezi’nde Global Teknik Hizmetler, Teslimat Yönetimi Departmanı Direktörü olarak çalışacak.